Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç, ”Kamudan ihraç edilen pazarda limon bile satamıyor. KHK mağdurlarını gördükçe perişan oluyorum, acı duyuyorum” dedi.
“BENZİNLİKTE POMPA TUTAN DANIŞTAY ÜYESİNİ GÖRÜNCE ACI DUYUYORUM”KHK mağdurlarını gördükçe perişan olduğunu dile getiren Arınç, “Evime temizlik yapmaya gelen bir daire başkanı kadını gördükçe, eşi polis ihraç edilen bir kadını gördükçe ben yerin dibine geçiyorum. Kırıkkale’den yumurta getirip kapı kapı satmaya çalışan bir genel müdür gördüğüm zaman felaket görüyorum. Bir benzinlikte pompa tutan bir Danıştay üyesini gördükçe acı duyuyorum. Bir lokantada garsonluk yapan bir genel müdür gördüğüm zaman perişan oluyorum. Bütün bunlar oluyor.” ifadelerini kullandı.
“BEN GÖREVDEYKEN…”OHAL dönemini hatırlatan Arınç, “İşin esasına gelelim Türkiye 15 Temmuz’da bir facia yaşadı. OHAL ilan edildi, bu yüzde yüz doğru bir karar. Çünkü anayasa öyle hallerde iki durumu öneriyor. Ya sıkıyönetim ya da OHAL. Bizim gibi bir iktidar OHAL ilan eder. Bu yüzde yüz doğru. OHAL döneminde yüzbinden fazla insan kamudan ihraç edildi. Ben görevdeyken şüphe duyulan personeli geri hizmete alırdım. İzmir’dekini alır, Bitlis’e verirdim. Bunları yaptık bunlar çok doğal. Ama 15 Temmuz’dan sonra iltisakı olanlar ihraç edildiler. Bu hukuki bir tanımlama değil. Bu bir tedbir. Kanaat, delil değildir. Aidiyet ve iltisak konusunda en çok kamu kurumlarından alınan görüşlere bağlı kaldılar. İdari bir karardır. Yargı kararı değil.” şeklinde konuştu.
Alıntı :Haber3