Elbette bugünlerde bitecek. Fakat Dünya tarihine geçecek olması bir yana yeni bir çağ başlangıcı olarakta kayıtlara alınacak.
Çünkü hiç bir şey insanlık ve yaşam adına eskisi gibi olmayacak.
Şuan dünyada hayatın kısmen yavaşlaması durması ile dünya soğumaya başladı. Nedir bu soğuma? Son yıllarda dünya genelinde artan depremler, afetler, hortumlar, kasırgalar.. karların azalması, buzların erimesi..asırlık yanardağların bile tütmeye başlaması hatta bazılarının patlaması…yani yer kürenin öfkelenmesi ve hızla ısınması. Peki küresel ısınmaya sebebler nedir dersek, tabiki en önemli etkenler devasal fabrikalar, termik santraller gibi ısı enerjisi yayan oluşumlar. Şehirlerin betona cevrilmesi gibi birçok faktör var.
2020 yılının geçen yıllara göre çok daha sıcak olacağı bilim adamlarınca söyleniyor. Muhakkak şuan hayatın dünyada yavaşlaması ile çok önemli veriler kaydediyorlardır.
En basit örneği vereceğim. Antalya’da hergün süpürülen caddelerin birinde şuan insanlar da olmadığı için gelincikler açmış. Bu şu demek, toprak nefes almak istiyor. Yani, Dünya hasta ve bu firsattan istifade yaralarını sarıyor.
Bu virüsün insanlığa zararı çok ama cok büyük ve de üzücü fakat dünyaya ise nefes alması için bir şans sanki.
Tahminlerimce dünyanın zararına olan herşey bu esnada bilim adamlarınca tespit ediliyordur. Birşeylerin dünya üzerinde durması ile dünyanın nasıl bir tepki verdiği gozleniyordur. Onların vereceği rapor ile dünyaya zarar veren herşeyin önüne geçilmesini bekliyorum. Bu Dünya ve insanlık başta olmak üzere tüm canlılar adına güzel olurdu.
İnsanlık için ise hayat belli noktalarda çok daha zor. Virüsten korunmak için, Residencelar, plazalar, kalabalık binalara tıkılıp kalan insanların yaşam alanları çok kısıtlı ve güvensiz. Şehirden kalabalıktan uzak yaşayanların yaşam alanları daha geniş. Ornegin kendine ait bahçesi olanlar kimse ile muhatap degiller. Özgurluk ve yaşam alanları daha genis ve güvenlikli. Aslında insanlığın yaşamak için ihtiyaç duyduğu şey tamda buydu. Eminim bu bir farkındalık yaratacaktır.
Bu olaydan sonra daha çok göç yaşanacağını düşünüyorum. Belki kentsel dönüşümlerde bu yönde yeniden değerlendirilir.
Daha küçük hayatlar kurarak, daha geniş yaşam alanları yaratarak herkesin işini daha çok online yapacağı ya da işini yaptığı yerde yaşamını da yürüteceği, tüketiciden çok üreticide olacakları yeni bir çağ olacağını düşünüyorum.
Elbette virüsün çaresi bulunacak ve bulunuyor.. Bir ay daha evlerimizden çıkmazsak, kendimizi virüsten korur ve bulaşmasını yayılmasını engelleriz. Bir ay sonucunda Mayıs ayında güzel günler bizi bekliyor olacaktır.
EvdekalTürkiye
Yeşim Sarıtaş