Her Çocuğun layıkıyla eğitim alma hakkı olduğunu fakat, devlet okullarının da yardımına halkın koştuğunu ifade eden Kebire Birer Türk ziyaretleri ile ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu:
“Sizlerinde bildiği gibi, çocuklar ve aileler için zorlu geçen pandemi dönemi sonrası okullar açıldı. Bizler de her bölgemizden bir dizi okul ziyareti gerçekleştirdik. Üzülerek gördük ki; Devlet okullarının bir çoğunda temizlik personeli de güvenlik personeli yok. Bazı okullarda sınıfları veliler kendileri temizliyor.
,
Bazı okullar da ise bir personel var 14:30 kadar güvenlikte duruyor sonrasında temizlik yapıyor. Sınıflar ise çok kalabalık. Ekonominin durumu sebebiyle artık ebeveynler çalışmak zorunda ve bu sebeple de çalışan velilerin çocuklarını çok erken saatte okula bırakmak zorunda olduklarını öğrendik.
Okullarda çocukla ilgilenecek birileri bulunmuyor. Güvenliğin de olmadığı düşünülürse çocuklarımız okula Allah’a emanet gidip geliyorlar. Devlet, eğitimi öncelikleri arasından çıkarmış gibi görünüyor. Gelişim eğitim ile ve onun getirdiği bilim ile oluyor. Fakat ülkemizde bu anlamda da oldukça büyük ihmaller var. Çocuklarına iyi bir eğitim verme derdine düşen aileler yaşamalarından kısarak bu defa özel okulun yolunu tutuyor.
Her ne kadar orada bu tablo ile karşılaşmasalar da orada da büyük eksiklikler var. Çünkü o kısımda da dönmesi gereken bir ticaret gerçeği var. Bu durum ne yapıyor? Makyajlı okullar yaratıyor. Çünkü gideri minimumda tutmaya çalışan okulların bir çoğu asgari ücretin dahi altında bir maaşla öğretmen çalıştırıyor. Atanamayan bir çok öğretmenimiz; bir sıfırdan daha iyidir mantığı ile okulda eğitim vermeye çalışıyor.
Atanamayan öğretmenler ise başlı başına ayrı bir konu, atama yapılmıyor fakat açık var..Bu açık ise ücretli öğretmenler ile yapılıyor. Branşı ingilizce öğretmeni olan eğitimci, ücretli öğretmen olarak coğrafya derslerine giriyor. Hiç bir şeyde tasarruf yapılmazken böyle önemli yerlerde bu şekilde kısıntıya gitmek akıl alır gibi değil. Potansiyeli olan bir çok çalışkan öğrencinin önüne set kurmak bu.. Öğretmeni de öğrenciyi de köreltmek bu..
Ama tabiki böyle gitmeyecek ve bu düzen değişecek. Her alanda olduğu gibi eğitim alanında da çalıştığımız eylem planlarımız var. Bu olumsuzlukların değişmesi mümkün kimse umutsuzluğa kapılmasın. Çocuklarımız ülke olarak imza attığımız çocuk hakları sözleşmesine de uygun şekilde kaliteli eğitim alacak. Eğitim alırken de oyun hakkını, kulüp üyesi olma hakkını, fikrini özgürce söyleyebilme hakkını da aynı anda kullanabilecek. Okullarımızı bu şekilde donatmak mümkün. Bizim eğitim programımızda öğrenci de öğretmende veli de mutlu olacak”
